
09.11.2018 tarihinde Okuma Notları kategorisine eklenmiş, 809 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
…Yakın tarihimizde Japonya ve Türkiye örnekleri bu hususta klasik durum arz ederler.
XIX. asrın sonu XX. asrın başında bu iki ülke benzer ve kıyaslanabilir bir durum arz ediyorlardı. İkisi de eski birer imparatorluk, kendisine ait yapıları ve tarih içinde kendi yerleri belli olan ülkelerdi. İkisi de gelişmişlik bakımından birbirine yakın ve hem imtiyaz hemde yük olabilecek muhteşem bir tarihe sahip idiler. Tek kelimeyle bu ikili gelecek için hemen hemen aynı fırsatlara sahipti.
Ondan sonra iki ülkede de bilinen reformlar gerçekleşti. Başkasının değil, kendi hayatını yaşamak için Japonya ilerlemeyi ve geleneği birleştirmeye çalıştı. Türkiye...

01.10.2018 tarihinde Okuma Notları kategorisine eklenmiş, 1.353 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
…Nizamettin Nazif TEPEDELENLİOĞLU’nun kendisinden dinleyelim,
1937 yılında idi. Yaz aylarından biri.
Doğrudan doğruya kendi kontrolündeki bir gazetede “Makedonya” adlı bir eserim tefrika ediliyordu. Bir akşam üstü başyaver Celal Bey beni telefonla aradı. Dolmabahçe Sarayına davet edildim ve saraya gidince de, hemen hiç bekletilmeden, üst kata çıkarıldım. Bir kapı açıldı, kendimi büyük adamın karşısında buldum. Saygılarımı bildirince mutad bir iki nezaket cümlesi ile beni taltif etti. Sonra:
-Yazını okuyorum, dedi. Hürriyetin ilan edildiği zaman küçük bir çocuk olman lazım. Fakat tebrik ederim, o günleri iyi...

28.09.2018 tarihinde Okuma Notları kategorisine eklenmiş, 1.030 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
… 1980’lere uzanalım. 93 Harbi diye bilinen 1877-78 Rus Savaşı’nda şimdi Bulgaristan’da kalan topraklarımızdan kopan yüzbinlerce Müslüman-Türk “muhacir”, Edirne’ye, ardından da İstanbul kapılarına yığılır. Göçmenlerden bir kısmı Kızanlık bölgesindedir. Önce bulabildikleri cami avlularına, meydanlara vs. geçici olarak yerleştirilirler, ardından kendilerine “uygun” bir yurt aranır. Neyle geçindiklerini sorduklarında alışık olmadıkları bir cevap alırlar: Gülcülükle geçinmektedirler (Ispartalı okurlar eminim tebessümle okuyacaklardır burasını).
Muhacirlerin bir kısmı Isparta’ya yerleştirilir;...

10.08.2018 tarihinde Okuma Notları kategorisine eklenmiş, 853 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
Abdülhamid, amcası Sultan Abdülaziz döneminde gözden düşmüş bulunan Namık Kemal’i Şura-yı Devlet üyeliğiyle ödüllendirir ve Anayasa Hazırlama Komisyonu’na davet ederken, Namık Kemal ne yapar biliyor musunuz? Sultan aleyhine, onun anlayacağı dilden bir tehdit beyti yazıp gittiği bir mecliste okur. Bu ikinci mısrası Arapça olan beyitte “iki defa tekrarlanan üçüncü defa niye olmasın?” denilmekteydi. Tabii bundan çıkan sonuç, “Abdülaziz ve V.Murat’ı nasıl tahttan indirdiysek üçüncüyü, yani Abdülhamid’i de öyle indiririz” oluyordu.
II.Abdülhamid amcasını darbeyle deviren taifeyi, yani devletin başına tüneyen...

11.07.2018 tarihinde Paylaşım/Alıntı kategorisine eklenmiş, 769 Kişi Okumuş ve 0 Yorum Yapılmış.
1995 yılının Temmuz ayında Sırp güçlerinin, en az 8372 kişiyi çocuk-yaşlı, kadın-erkek demeden tüm dünyanın gözü önünde vahşice katlettiği; vicdanı olanın insanlığından utandığı, hiç birşey yapamamış olmanın çaresizliği ile kahrolduğu olaydır Sırp Katliamı (Srebrenitsa Katliamı)…
Bosna-Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı ve o günlerin en yakın tanıklarından olan Aliya İzzetbegoviç’in kaleminden yaşanan olaylar:
…Avrupa’nın ortasında bir halk; yalnızca Müslüman olduğu için, hakkını hukukunu demokrasiyle aradığı için katillerin önüne elleri bağlı olarak terk edildi… Peki neler oldu Bosna’da?...
Sitemizde En Çok Okunan İçerikler




Sitemizde En Çok Yorumlanan İçerikler



